Mükemmel Bir Baba Nasıl Olur?
Hiç kimse, hatta hiç bir baba mükemmel değildir. Bu şekilde bir giriş yaparak metnin geri kalanının kilitlendiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, zira mükemmel kavramı tanımlanabilir değildir. Özellikle kişilik özellikleri bakımından mükemmelin tanımı oldukça büyük farklılıklar gösterir. Matematiksel olarak dahi mükemmeli tanımlayabilmek mümkün değilken, mükemmel baba veya mükemmel ebeveyn kavramını tanımlayabilmek neredeyse imkansızdır. Tabii çıtayı yukarıda tutmakta fayda var. Zaten mükemmel tanımlanamadığı için mükemmeli hedefleyenler zirveyi göstermez mi?
Abartıya Dikkat
Tabii mükemmel baba olmak dendiğinde kimilerimiz olayları abartmak ve can sıkıcı boyutta kontrolcü hale gelmek gibi bir hataya düşerler. Kim olursa olsun belli bir seviyenin üzerinde kontrol altında tutulduğunda tepki verecektir. Bu kişi eğer çocuğunuzsa pek de iyi bir ilişkiniz olmayacağını söylemek yanlış olmaz. Yani, siz ona ne kadar kıymet verirseniz verin, sıkıştırılmak pek de hoş sonuçlara yol açmayacaktır.
Kuşak Farkı
Unutmayın, çocuğunuzla aranızda ortalama en az 20 yıllık bir kuşak farklı söz konusudur. Her şeyi çok iyi biliyor olduğunuzu düşünmek yapacağını en büyük hatadır. Ergenlikten itibaren çocuklarınız artık bebek değildir. Bu yaş itibariyle onlarda anne baba olabilme kabiliyetine biyolojik olarak sahiptir ve sizin üstünlüğünüze tepki vermeye başlamaları son derece normaldir. Bu tip reaksiyonlarla karşılaştığınızda empati yapmak işinize yarayabilir.
Kendinizi 20’li yaşlarınızda farz edin. Bugün 20 yaşında olan birey tüm çocukluğunu yoğun bilgi ve bilgi teknolojisi etkisi altında geçirmiş olacaktır. Sizin topaç oynadığınız dönemlerde bu çocuklar bilgisayarın “x” oyunu nasıl çalıştıracağına kafa yormaktaydı. Bu günün ivmesi devam edeceğine göre bu durum bundan sonra da devam edece ve bir sonraki jenerasyon bir öncekine göre çok daha bilgili olacak. Bu noktada her konuda üstün olduğunuzu baskı ile ifade etmeye çalıştığınız, teknoloji ile ilgilisi olmayan hayat deneyimi konusunda vereceğiniz bilgilerin de kulak ardı edilmesine neden olacaktır. Yani kaba bir tabirle çocuğunuz sizi ciddiye almayacaktır.
Bilmediğiniz konular hakkında, sırf çocuk üzerinde otorite kurmak için ısrarcı olmanız başta sıkıcı, bir süre sonra gülünç hale gelir. Eğer çocuğunuz sizin söylediklerinizin en doğrusu olduğuna inansın istiyorsanız, bazı şeyleri bilmiyor olduğunuzu göstermenizde bir sakınca yoktur. Günümüz çocukları onların kullandığı teknolojilere hakim olmadığınız veya o yaşam biçimini tanımadığınız için sizi küçük görmeyecektir. Bu bir yanılgıdır ve maalesef pek çok baba bu hataya düşer.
Baskı Yapmayın
Despot bir baba, işlerin hiçbir zaman yolunda gitmeyeceğinin teminatıdır. Aile içerisinde sinirli, her şeye karışan, her şey onun onayladığı şekilde gerçekleşsin isteyen bir baba, hiçbir şeyden haberdar olmaz. Eskilerin bir deyimidir ki, “en son babalar duyar”. Bu deyim üzerine pek çok şey söylenebilir. Ancak ana tema gayet nettir. Eskiden hakim baba figürü o kadar ters ve sert bir karakterdi ki, hiçbir aile bireyi onunla paylaşımda bulunmaz, baba yalnızca tepki göstermeyeceğinin bilindiği konularda haberdar edilir.
Böyle bir baba olmayı kimse istemez. Daha doğrusu böyle bir baba şartlara hakim olamaz. Ancak çevrenizi kırıp döken bir karakterseniz bu sadece ailenizde değil tüm sosyal ortamlarda her şeye en son hakim olan kişi olmanız sonucunu doğuracaktır.
Çocuğunuz Personeliniz Değil
En son ve en önemli husus ise pek çok babanın, çocuğunun bütünüyle ona amade olduğunu düşünmesidir. Bu büyük bir yanılgıdır. Çocuğunuz dahi olsa hiç kimse sizin personeliniz değildir. Özellikle evde mesleki davranış sergileyen babaların çocuklarının pek de mutlu olmadığına defalarca şahit olmuşuzdur.
Unutmayın, onlar da sizin gibi birer birey. Haklarına saygı duyun.
Ayrıca bu konuda daha fazla bilgi için aşağıda ki linkten başka bir yazımızı okuyabilirsiniz;
“Komutan Değil, Baba Oluyorsunuz”